ÖN İNCELEME DURUŞMASI NEDİR?
- Anasayfa
- Blog Detayları
Hukuk Muhakemeleri Kanunu yargılamanın beş temel aşamadan oluşmasını öngörmüştür. Bunlar, sırası ile davanın açılması ve dilekçelerin karşılıklı verilmesi, ön inceleme, tahkikat, sözlü yargılama ve hükümdür.
Kanun hükmünde ilk derece yargılamasının temel aşamaları zaman olarak şu şekilde sıralanmaktadır:
• İlk aşama, davanın açılması ve dilekçelerin verilmesi aşamasıdır.
• İkinci aşama, ön inceleme aşamasıdır.
• Üçüncü aşama, tahkikat aşamasıdır.
• Dördüncü aşama, tahkikatın sona ermesi ve sözlü yargılama aşamasıdır.
• Beşinci aşama ise hüküm aşamasıdır.
Ön incelemede hâkim, davanın esasına girilmesine engel bir sebebin varlığını tespit ederse usûle ilişkin bir kararla davayı sona erdirebilir. Yani Dosyanın esasına girilerek boş yere zaman kaybedilmesinin önüne geçilmiştir.
İddia ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı da, kural olarak ön inceleme aşamasıyla birlikte işlemeye başlar.
Bu husus Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 137.maddesinde düzenlenmiştir. Kanun hükmüne göre “Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir.
Ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemez ve tahkikat için duruşma günü verilemez.”
Kanun hükmüne göre ön inceleme duruşmasında hâkim;
Bu husus Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 139.maddesinde düzenlenmiştir. Kanun hükmüne göre “Mahkeme, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden ve yukarıdaki maddelerde belirtilen incelemeyi tamamladıktan sonra, ön inceleme için bir duruşma günü tespit ederek taraflara bildirir. Çıkarılacak davetiyede, duruşma davetiyesine ve sonuçlarına ilişkin diğer hususlar yanında, taraflara sulh için gerekli hazırlığı yapmaları, duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi durumunda, gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği ve diğer tarafın, onun muvafakati olmadan iddia ve savunmasını genişletebileceği yahut değiştirebileceği ayrıca ihtar edilir.”
Ön inceleme duruşmasına katılmayan taraf yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyecektir.
Bu husus Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 140.maddesinde düzenlenmiştir. Kanun hükmüne göre “Hâkim, ön inceleme duruşmasında, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için gerekli görürse tarafları dinler; daha sonra, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder.
Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hâkim, tarafları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder; bu konuda sonuç alınacağı kanaatine varırsa, bir defaya mahsus olmak üzere yeni bir duruşma günü tayin eder.
Ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür.
Ön inceleme tek duruşmada tamamlanır. Zorunlu olan hâllerde bir defaya mahsus olmak üzere yeni bir duruşma günü tayin edilir.
Ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi hâlinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir.”
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/6429
K. 2015/21058
T. 11.11.2015
TAHKİKAT AŞAMASINA GEÇİLEN DOSYADA ÖN İNCELEME DURUŞMASINA GELMEYENTARAFIN DURUŞMAYA DAVET EDİLMESİ ZORUNLULUĞU (Ön İnceleme Duruşmasında Nihai Olarak Karara Bağlanmayan Davada Ön İnceleme Duruşmasına Katılmayan Davalının Tahkikat Duruşmasına Çağrılacağı - Davalının Tahkikat Duruşmasına Çağrılmaksızın Yokluğunda Hüküm Kurulmasının Hukuki Dinlenilme Hakkının İhlali Niteliğinde Olduğu)
ÖN İNCELEME DURUŞMASINA KATILMAMA (Taraflara Ön İnceleme Duruşmasına Çağrı Davetiyesi Tebliğ Edilmiş Olmasına Rağmen Davalının Ön İnceleme Duruşmasına Gelmediği - Ön İnceleme Duruşmasında Dava Nihai Olarak Karara Bağlanmayıp Tahkikat Aşamasına Geçildiğinden Davalının Tahkikat Duruşmasına Davet Edilmesinin Zorunlu Olduğu)
HUKUKİ DİNLENİLME HAKKININ İHLALİ (Davalının Kendisine Yapılan Tebliğe Rağmen Gelmediği Ön İnceleme Duruşmasında Davanın Nihai Olarak Karara Bağlanmayıp Tahkikat Aşamasına Geçildiği - Davalı Tahkikat Duruşmasına Davet Edilmeden Davalının Yokluğunda Hüküm Kurulamayacağı)
ADLİ YARDIM TALEBİ (Kanun Yollarına Başvuru Sırasında Yargıtay'a da Yapılabileceği Ve Duruşma Yapılmaksızın Talep Hakkında Karar Verilebileceği - Davalının Kendisi Ve Ailesinin Geçimini Önemli Ölçüde Zor Duruma Düşürmeksizin Gereken Kanun Yoluna Başvuru Giderlerini Kısmen Veya Tamamen Ödeme Gücünden Yoksun Olduğu Kanaatine Varıldığından Talebinin Kabul Edildiği)
6100/m. 27, 147, 336/3, 337/1
ÖZET : 1-) Adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay'a da yapılabilir ve duruşma yapılmaksızın talep hakkında karar verilebilir. Davalının adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davalı erkeğin kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından davalı erkeğin adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir. 2-) Boşanma davasında davalı, dava dilekçesine cevap vermiş, mahkemece ön inceleme aşamasına geçilmiş, ön incelemenin duruşmalı yapılmasına karar verilmiş, taraflara ön inceleme duruşmasına çağrı davetiyesi tebliğ edilmiş, davalı taraf belirlenen ön inceleme duruşmasına gelmemiştir. Mahkemece ön inceleme duruşmasında dava nihai olarak karara bağlanmayıp tahkikat aşamasına geçildiğine göre, davalının tahkikat duruşmasına davet edilmesi zorunludur. Bu yasal zorunluluğun gereği yapılmadan davalının yokluğunda hüküm kurulması, davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğindedir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1-)Davalı erkek temyiz dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup aynı Kanunun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay'a da yapılabilir ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 337/1. maddesi uyarınca da duruşma yapılmaksızın talep hakkında karar verilebilir. Davalının adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davalı erkeğin kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından davalı erkeğin adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2-)Temyiz nedenlerine hasren yapılan incelemeye gelince;
Dava, 11.03.2014 tarihinde ikame edilmiştir. Davalı, dava dilekçesine cevap vermiş, mahkemece ön inceleme aşamasına geçilmiş, ön incelemenin duruşmalı yapılmasına karar verilmiş, taraflara ön inceleme duruşmasına çağrı davetiyesi tebliğ edilmiş, davalı taraf belirlenen ön inceleme duruşmasına gelmemiştir. Mahkemece ön inceleme duruşmasında dava nihai olarak karara bağlanmayıp tahkikat aşamasına geçildiğine göre, davalının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 147. maddesi gereğince tahkikat duruşmasına davet edilmesi zorunludur. Bu yasal zorunluluğun gereği yapılmadan davalının yokluğunda hüküm kurulması, davalının hukuki dinlenilme hakkının (HMK.md.27) ihlali niteliğinde olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, adli yardım talebi ile hükmü temyiz eden davalı temyizinde haklı bulunduğundan temyiz harçları ile diğer temyiz giderlerinin davacı taraftan tahsiline, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.