HAKSIZ İCRA TAKİBİ TAZMİNATI
- Anasayfa
- Blog Detayları
Kanuna ve ahlaka uygun kurulmuş olan bir sözleşmeye göre borç altına giren kişi, borcunu sözleşme gereğince ifa etmediği takdirde sözleşmenin alacaklısı cebri icra yolu ile devlet eliyle alacağına kavuşabilir.
Alacaklı olduğunu iddia eden kişi elinde hiçbir belge olmasa dahi sözlü veya yazılı olarak icra dairesine başvurarak borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatabilmektedir. İcra ve İflas Kanunumuz elinde hiçbir belge olmayan kişilere icra takibi başlatma hakkı tanımaktadır.
Uygulamada bazen borçlu olmayan kişilere karşı icra takibi başlatıldığı görülmektedir. Buna haksız icra takibi denilmektedir. Haksız icra takibi davası açılabilmesi için haksız nedenlerle borçlulara ilamsız icra takibinin yapılmış olması gerekmektedir. Haksız icra takibi nedeniyle zarara uğrayan kişiler alacaklılara dava açabilmektedir.
Hakkında haksız icra takibi başlatılan kişi genel mahkemelerde iki türlü dava açabilir;
Bu davaların açılabilmesi için icranın haksız olduğunun ve kişinin uğradığı zararın kanıtlanabilir olması gerekmektedir.
Haksız icra takibinden dolayı açılabilecek davalardan ilki maddi tazminat davasıdır.
Maddi Tazminat Davası, hukuka aykırı bir eylem veya işlem nedeniyle kişinin malvarlığında meydana gelen zararların yani malvarlığındaki eksilmenin giderilmesi amacıyla açılır.
Bu dava ile hakkında haksız icra takibi başlatılan borçlu, maddi anlamda uğradığı zararlarının tazmin edilmesini talep etmektedir. Açılacak olan bu davanın amacı davacının zararlarının giderilmesidir.
Haksız icra takibi sebebiyle maddi tazminat davası açılabilmesi için;
Unsurlarının bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir.
Manevi tazminat davası, hukuka aykırı bir eylem veya işlem nedeniyle bireyin yaşadığı üzüntü ve elemin yol açtığı manevi zararın giderilmesini amaçlayan davadır. Haksız icra takibi sebebiyle manevi tazminat davası ile haksız icra takibine maruz kalan borçlu bu sebepten ötürü yaşadığı üzüntü ve elemin yol açtığı manevi zararı talep edebilecektir. Haksız icra takibi sebebiyle manevi tazminat talep edilebilmesi için;
Unsurlarının bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir.
Haksız icra takibi sebebiyle maddi ve manevi tazminat davalarını haklarında haksız icra takibi başlatılan kişi veya kişiler açabilir. Haksız icra takibi sebebiyle maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı süresi için tazminat istemi, zarar ve tazminat yükümlüsünün öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren on yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
Mersin İcra Avukatı olarak Haksız İcra Takibi sonucunda açılacak Maddi Tazminat Davaları ve Manevi Tazminat Davaları konusunda müvekkillerimize en iyi şekilde hizmet vermekteyiz.
HAKSIZ İCRA TAKİBİ ∙ MANEVİ TAZMİNAT
ÖZET: Haksız olduğu tespit edilen icra takibiyle borçluymuş gibi gösterilen kişinin kişilik haklarının ihlal edildiği kabul edilmeli ve uygun bir manevi tazminata hükmedilmelidir.
Y. 4 HD E 2014/12811 K. 2014/13983 T. 27.10.2014
Davacı vekili, davalı banka tarafından davacı aleyhine bireysel kredi sözleşmesine dayalı olarak… 18. İcra Müdürlüğü’nün 2005/9880 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, oysa davacı ile davalı banka arasındaki herhangi bir kredi sözleşmesi imzalanmadığını, bu nedenle menfi tespit davası açıldığını, üçüncü şahıslar tarafından davacının adının kullanılarak davalı tarafından gerekli özen ve itina gösterilmeden kredi kullandırıldığını, başlatılan takip nedeniyle davacının mağdur olduğunu belirterek manevi zararının tazminini istemiştir.
Davalı vekili ise, davalı bankanın yaptığı işlemlerin yasalara aykırı hiçbir yönünün bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının dava dışı kardeşi G…’ın davacıya ait kimlikteki fotoğrafı kendi fotoğrafı ile değiştirmek suretiyle sahte kimlik düzenleyerek davalı bankadan bireysel kredi kullanarak bankayı dolandırdığı, davalı bankanın kimlik belgesindeki mührün ve fotoğrafın sahteliğini ayırt etmesinin mümkün olmadığı, yapılan işlemlerde herhangi bir dikkatsizliğin ve özensizliğinin bulunmadığı, kaynaklanan manevi zararının tazminini davalı bankadan isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davacı tarafından davalı banka aleyhine açılan menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonucunda, …2. Tüketici Mahkemesi’nin 14/02/2013 gün ve 2009/527 Esas, 2013/63 Karar sayılı kararı ile kredi sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığı belirlendiğinden davanın kabulü ile …18. İcra Müdürlüğü’nün 2005/9880 takip sayılı dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitine karar verildiği ve kararın 03/04/2013 gününde kesinleştiği, kesinleşen menfi tespit davası sonucu davacı aleyhine yapılan icra takibinin haksız olduğu anlaşılmaktadır. Şu durumda, hakkındaki haksız icra takibi nedeniyle davacının kişilik haklarının ihlal edildiği kabul edilerek uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken istemin tümden reddine karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekirken onanması doğru bulunmadığından davacının karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ
Davacının karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 440-442. maddeleri gereğince kabulü ile, Dairemizin 24/06/2014 tarih 2013/14163 Esas ve 2014/10435 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve tashihi karar talep eden davacıdan önceki onama kararımızla alınan harç ile peşin alınan tashihi karar harcının istek halinde geri verilmesine 27.10.2014 gününde oybirliği ile, karar verildi.